Ülkemizde LED sokak aydınlatmaları bilmecesi
Aydınlatma hayatımızın bir parçası, günümüzde enerji tüketimi tarafıyla da hem çevresel hem de ekonomik anlamda önemi daha da artmış durumda. Sokak lambaları modern şehirlerin ve yerleşim birimlerinin vazgeçilmezi. Enerji maliyetlerinin artması ve çevresel etkiler aydınlatmada daha verimli ışık kaynaklarının kullanılmasını zorunlu hale getiriyor. Son yedi yılda aydınlatma sektöründe özellikle sokak aydınlatmaları için LED ışık kaynakları çok verimli hale gelmiştir.
Ülkemizde de sokak aydınlatmalarında LED ışık kaynaklarının kullanılması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. İlk olarak sokak aydınlatma armatürleri için LED ışık kaynaklarına göre bir şartname hazırlanmıştır. ”LED IŞIK KAYNAKLI YOL AYDINLATMA ARMATÜRLERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ” adıyla Eylül 2010 tarihinde yayınlanan bu şartname, haziran 2013 tarihinde revize edilmiştir. Akabinde, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı harici aydınlatmalarında kullanılacak LED ürünlerin uygulamasına ilişkin usul ve esasları 27/7/2013 ve 28720 sayılı resmi gazetede yayınlamıştı.
Ocak 2015 tarihinde T.C. Enerji Bakanlığı bir duyuru yayınlayarak, Genel Aydınlatma Kapsamında LED Armatürlerin Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar‘ı tekrar tanımlamıştı. Buna göre kademeli olarak LED ışık kaynağı aydınlatmalar 2016 ocak itibari ile zorunlu kullanılmaya başlanacaktı.
Son olarak T.C. Enerji Bakanlığı 7 mayıs 2016 tarihinde bir duyuru yayınlayarak, LED aydınlatma sistemlerine zorunlu geçiş tarihini 31 aralık 2017 olarak 2 yıl ötelemiştir.
Bu bağlamda İstanbul Sanayi Odası 12 Mayıs perşembe günü İSO Odakule’de tarfların bir araya geldiği bir panel düzenlemiştir. Panele İSO, AGİD, T.C. Enerji Bakanlığı’ndan yetkililer, Elektrik Dağıtım Derneği ve aydınlatma sektör yetkilileri katıldı.
Sektör yetkilileri, LED ışık kaynaklı armatür tasarımı ve üretimi için hazırlıklarını yaptıklarını bu hazırlık için ar-ge ve kalıp harcamalarının olduğunu. Bu son genelgenim bu alanda yapılan yatırımlarının geri dönüşünü 2 yıl öteleyeceğini ifade ettiler.
Bakanlık yetkilileri, hem teknik hem de yatırım olarak ötelemenin faydalı olacağını tespit ettiklerini söylediler. Verimlilikleri artarken, sürekli fiyatı düşüş trendinde olan LED ışık kaynaklarının 2 yıl sonra daha ekonomik olacağını belirttiler.
Öğrendiğimiz bir başka gerçek te ülkemizdeki sokak armatür sayıları. Şimdiye kadar Türkiye’de 17 milyon, 7,5 milyon 5,6 milyon gibi sokak armatürü olduğu şeklinde önermeler bulunmaktaydı. Bu toplantıda nüfusu 80.000 ve daha yukarı şehirlerde 4,5 milyon armatürün olduğu ifade edildi. Bu sayının kademeli olarak değişeceği göz önüne alındığında pazarın abartildiği kadar büyük olmadığı bir gerçektir.
Toplantı taraflarına baktığımızda sokak aydınlatmalarının harcadığı enerji bedelini ödeyen kişi/kişiler yoktu. Tabii olarak, tasarruflu LED aydınlatma için belirli bir yatırım yapmak ve enerji verimliliği yaparak bu yatırımın hızla geri dönmesini beklemek elektrik tüketim bedelini ödeyen kişilerin işi olmalı. Dünya örneklerine bakıldığında sokak aydınlatmalarının tüketim bedeli genellikle belediyeler tarafından ödeniyor ve LED aydınlatma için yatırım kararını belediyeler verip uyguluyor. Ülkemizde ise sokak aydınlatmalarının enerji tüketim bedelini Devlet yani dolaylı olarak halk veriyor, LED dönüşüm işlemleri ise özeleştirilen dağıtım firmalarının sorumluluğunda.
Biraz empati yapıp bir enerji dağıtım firması gibi düşünsem, LED aydınlatma konusunda neler yapmam gerektiğini planlarken tablonun böyle olmadığını, LED aydınlatma için yatırım yapmamam gerektiğini düşünürüm. Ticari bir yapı olarak baktığımızda mevcut bir sistem var ve bu aydınlatma sitemine enerji satıyorum. Enerji verimliliği için ciddi bir yatırım yapacağım ve karşılığında benim şirket cirom düşecek, bu kazancımın da düşeceği anlamına geliyor. Normal şartlarda bir ticari işletme yatırım yaptığında bunun karşılığı bir kazanım elde etmesi gerekirken burada kazanç kaybı söz konusu. Biraz sıra dışı düşündüğümüzde akkor ve halojen lambalarla aydınlatma yapmak dağıtım firmasının cirosunu/karını arttıracağı için daha ticari bir yaklaşım olurdu.
Dünya genelinde belediye ve/veya şehir meclisleri verimlilik hesaplarını/analizlerini yaptırarak 6 yıla kadar gerçekleşen yatırım geri dönüş süreçlerine yatırım yapıyorlar. Bazı durumlarda yatırımcılar performans sözleşmesi yaparak finans şirketlerinin yatırımı yapmalarını sağlıyorlar (yasal altyapıları buna müsait). Şöyle ki, uygulamayı yapan firma ve yatırım yapacak firma belediyeden bir yatırım bedeli almıyor ve hesaplanan/planlanan belirli bir süreçte, yeni sistemle kazanım sağladığı tasarruf bedelini alıyor. Bu sürecin sonunda belediye hiç yatırım yapmadan 15 yıl civarında kullanacağı enerji verimli bir siteme sahip oluyor. Yine farklı fon mekanizmaları çok düşük faizli ve uzun vadeli krediler sağlayarak yatırıma destek oluyor. Bizde bunun örneği enerji verimlilik yatırımlarına ucuz kredi veren TURSEFF‘tir.
Amerika’da dağıtım firmaları enerji verimlilik projelerine belirli bir oranda destek veriyor. Çünkü dağıtım firmaları sattıkları enerji miktarının bir kısmını üretmek zorunda, her yıl ortalama %5 büyüyen enerji ihtiyacı için üretim santralları yapmak pahalı ve uzun soluklu bir iş, bunu yerine müşterilerinin verimlilik yaparak enerji ihtiyacını azaltmak, üretim için uzun soluklu yatırım yapmasını gerektirmiyor. Aynı zamanda çevre bilinci enerji verimliliği için önemli bir etken.
Toplantıda çok ilginç bir soru vardı, otomotiv sektöründe üretim yapan bir işletme yetkilisi kendi fabrikaları için LED aydınlatmaya geçişin bir yasal zorunluluğu olup olmadığını sordu. Cevap net, şu anda zorunluluk YOK, hatta daha fazla enerji harcaman ciro ve karlılık açısından mevcut sistemin yararına. Kendi hesaplarınızı yaparak, yatırım geri döniş maliyetlerini sürelerini değerlendirip karar vermelisiniz. Çevreye duyarlılığınız da bu kararda etkili olacak; daha az enerji tüketmek ve enerji üretimi sırasında sera gazı salınımını azaltmak sizin için ne kadar değerli? Aynı zamanda sizin enerji verimliliği yapmanıza teşvik verecek bir sistem var mı? bunu da araştırmalısınız.
Tekrar sokak aydınlatmaları konusuna dönersek konuşmaların bir yerinde, 2020 – 2023 yıllarında sokak aydınlatmalarının sorumluluğu tekrar belediyelere verileceği, tüketim bedelleri belediyeler tarafından karşılanmaya başlayacağı yine bu toplantıda ifade edildi. İşte o zaman belediyeler LED dönüşüm, tasarruf, yatırım geri dönüşü, konfor dahil bütün argümanları değerlendirmesi gereken pozisyonda olacaklar ve yatırım kararlarını yerel meclislerine getirecekler, yani enerji bedelini ödeyen taraf karar verecek.
Sonuç yukarıdaki değerlendirmeler ışığında ülkemizde sokak aydınlatmalarının LED ışık kaynakları ile değişimi 2020 – 2023 yıllarını bekler mi?