Bu yıl birbiriyle bağlantılı cihaz sayısı 6.4 milyara yükselecek
Gartner 2016 yılında dünya çapında 6.4 milyar birbiriyle bağlantılı cihaz olacağını öngörüyor. Cisco 2015 yılı ortalarında 15.7 milyar İnternete bağlı “cihazların” yani nesnelerin olduğunu tahmin ediyordu. Bunların arasında cep telefonları, park metre, termostat, kardiyak monitör, otomobil lastikleri, yollar, arabalar, Aydınlatma elemanları, Lambalar, süpermarket rafları ve daha birçok şey var.
Gartner’ın benzer tahminleri;
- 2020 yılına kadar 25 milyar “ağa bağlı cihaz”,
- Yine 2020 yılına kadar 24 milyar “bağlı cihaz” (Machina Research’ün yaptığı araştırma);
- 26 milyar dağıtılmış IoT cihazı (Gartner), 2009 yılı rakamlarının neredeyse otuz katı.
Tabii bu rakamlar Analysys Mason’ın 2020 yılı için yaptığı 2.1 milyar tahminine göre oldukça düşük. Bunun sebebi M2M cihaz tanımının araştırmada son derece dar tutulması.
International Telecoomunication Union (Uluslararası Telekominikasyoncular Birliği) ve Cisco’nun yapmış olduğu araştırma, nesnelerin interneti dünyasının bir fotoğrafını çekmekle kalmayıp, potansiyellerini de ortaya koyuyor. Raporun en önemli kısımlarından biri gelişmekte olan ülkelerde oluşabilecek fırsatlara dikkat çekmesi.
IoT teknolojisi belli başlı, lokasyon ve mobilite, kimlik doğrulama, çoklu sensörlerin yapıyı algılaması, belli bir lokasyonda bir bilginin elde edilmesi (çoğunlukla amaca yönelik sensörlerle), sunucular ve merkezi sistem arasında iletişimin sağlanması, bağımsız yönetilen veya yedek güç ünitelerinde, alarm ve uyarı sistemlerinde, otomasyon sistemlerinde, takip sistemlerinde kullanılıyor. Rapor bu konularda detaylı bilgiler ve fonksiyonel örnekler içeriyor.
IoT sistemlerinin en can alıcı noktası elbette sensörler… Sensörler ise özellikle ölçümledikleri konuya göre ayrılıyor. Belli başlı ölçüm noktaları pozisyon, hız, hava durumu bilgileri (öncelikle ısı), ses ve titreşim, güç, kimyasal veriler ve ışık. Tabii bunların alt kırılımları ve kullanım alanları da raporda yer alıyor.
IoT teknolojilerinin gelişmekte olan ülkelerde kullanımı tabii ki Birleşmiş Milletlerin tanımladığı Milenyum Gelişmişlik Hedefleri (Millenium Development Goals) ve Sürdürülebilir Gelişmişlik Hedeflerini (Sustainable Development Goals) tutturma noktasında da önemli. Rapor bu konuda da gelişmekte olan ülkelere yol gösteriyor.
Raporun tamamı için tıklayın…