İnsan odaklı aydınlatma
‘İnsan önemli’, ‘herşey insanın sağlığı için’, ‘insana güzel şeyler yakışır’ gibi önermeler birçok bilim dalında (sağlık, felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi), bütün inançlar ve evrensel değerler için de önemli kavramlar. Aydınlatmaların da insanın görme duyusu, ruh ve beden sağlığını çok yakından ilgilendirdiğini biliyoruz. Bu çerçeveden bakıldığında ışık ve aydınlatma tasarlanırken insan sağlığına faydalı bir yapıda olması ve aydınlatma tasarımlarının buna göre yapılması önmelidir.
Yapılan çalışmalarda yabancılar bu konuyu ‘’HUMAN CENTRIC LIGHTİNG’ kavramı ile tanımlıyorlar. Türkçe’de bu kavramı aydınlatma sektörü ‘insan merkezli aydınlatma’ veya ‘insan odaklı aydınlatma’ şeklinde tanımlanmaktadır. Ben yazılarımda insan odaklı aydınlatma olarak kullanmaya özen gösterceğim.
Otoriteler tarafından ışık renk sıcaklığının çok önemli olduğu vurgulanıyor ve ışık renk sıcaklığı insanın sirkadyen ritmini etkiliyor. Sabah güneş doğuş anında sıcak beyaz ışık dünyamızı aydınlatıyor, güneşin yükselmesiyle birlikte ışık renk sıcaklığı beyaza doğru kayıyor. Güneş öğle saatlerinde renk sıcaklığı daha da yükselerek mevsim ve bulutluluk durumuna bağlı olarak 5.000 – 10.000 kelvin derece mertebelerine geliyor. Öğlenden akşama doğru da renk sıcaklığı düşüyor. En romantik an olarak gün batımında ışık renk sıcaklığı düşerek 2000 kelvin değerlerine gelebiliyor. Gün batımından sonra da doğal ışık tamamen yok oluyor. Ayın durumuna göre dünyaya yansıttığı doğal ışık bu bağlamda devreye giriyor ve bizi biryerleri görecek kadar 1 – 2 lüks mertebelerinde aydınlatıyor. Renk sıcaklığı ile birlikte aydınlatma seviyeleri de değişiyor, renk sıcaklığı artıkça aydınlatma seviyeleri de artıyor. Konforlu bir aydınlatma için renk sıcaklıklarını linkteki yazıda görebilirsiniz.
Peki bu durumda ‘ışık insanın sirkadyen ritmini nasıl etkiliyor’. Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi günün ağarmasıyla birlikte bizi canlı tutan dikkatimizi arttıran cortisol hormonu salgısı artıyor. Aynı zamanda insanı sakinleştiren, uyumamızı sağlayan melatonin hormonunun seviyesi azalıyor. Gün batımından sonra da cortsol hormonu azalırken melatonin hormonu seviyesi artıyor. Bu değişimi de en çok soğuk beyaz ve gün ışığında fazla bulunan mavi ışık tetikliyor. Bununla birlikte insan vücut ısısı ve kan basıncında grafikte görüldüğü gibi değişimler yaşanıyor.
İnsan sağlığını önemseyen yapay aydınlatmalar tasarlanırken bu konular dikkate alınarak ve buna uygun aydınlatılmış ortamlarda bulunmamızın önemli bir konu olduğunu belirtmekte fayda var. Bu şekilde insanın sirkadyen ritminin doğal döngüsü korunmuş olur. Örneğin gündüz çalışma alanlarında ılık beyaz, soğuk beyaz ışıklar ve yeterli yükseklikteki ışık seviyeleri kullanılması uygundur. Geceleri yaşadığımız mekanlarda sıcak beyaz ve daha düşük ışık seviyeleri kullanılabilir. Hatta bunun için tasarlanmış otomasyon sitemleri kullanmak çok daha faydalı olacaktır.
Uykuda ışık rengi ne olmalıdır? diye bir soruyu zaman zaman duyuyoruz. Bilim insanlarının önerisi geceleri özellikle uyku zamnlarında hiç ışığın olmadığı ortamların tercih edilmesi. Bir ışık kaynağına ihtiyaç duyuyorsak, bunun sarı (sıcak beyaz ışık değil), amber veya kırmızı renk ve minimum ışık seviyesi ile sağlanması.
Bu anlatılanlar insan odaklı aydınlama için genel bilgi kapsamında olup, farklı mekanlar için farklı insan odaklı aydınlatma ihtiyaçları karşımıza çıkacaktır. İlerleyen zamanlarda farklı aydınlatma alanları için insan odaklı aydınlatma gereksinimlerini sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.