Işık ve sanat
Konuyu araştırıken ulaştığım kaynaklar sanatın üç temel kola ayrıldığını yazıyor. Sanat ve sanat eserleri insanların duyularına hitap ediyorlar, zaten gruplamada bu anlamda yapılmış. Sonuçta sanat, algılarımız yoluyla bizleri etkisi altına almıyor mu?
İşitsel sanatlar
En temel ses duyma organımızda bir duyum uyandıran müzik ve duyulabilen eserler için ışık çok etkili olmasa da, özellikle konserler ve gösteriler söz konusu olduğunda görsel konular ile müzik destekleniyor. Görsel konular öne çıktığında ışık algımızı yöneten en önemli unsur olarak ikincil anlamda burada da karşımıza çıkıyor. İyi bir müzik duymanın yanında sanatı icra eden sanatçıyı ve gösterilerini izlemek müzikten aldığımız hazzı arttırıyor.
Görsel sanatlar
Görme duyumuz gözümüzde bir algı oluşturan her türlü, yapılar, heykeller, resimler, fotoğraflar vb. görsel sanatlar (plastik sanatlar) olarak değerlendiriliyor. Görme ve algı söz konusu olduğunda her türlü sanat eserinin, objenin algısını gözümüz vasıtasıyla beynimize taşıyan şey, ışık enerjisidir. Işık bu bağlamda o kadar değerli ki ‘ışık olmadan asla’ önermesini bile kullanabiliriz. Sanatçının eğitim, deneyim, emek ve alın terinin en iyi şekilde algılanmasında en önemli konunun ışık olduğunu düşünüyorum. Doğru ışık kaynakları ve doğru planlama ile aydınlatılmış sanat eserlerinin insan beyninde daha iyi algılanacağı kaçınılmaz.
Dramtik sanatlar
Otoriteleri tarafında tiyatro, dans, bale, opera ve sinema bu sanat grubunda değerlendiriliyor. Bu sanat dallarında ışık ve aydınlatma en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Düşünsenize bir tiyatro oyununu soğuk beyaz her tarafı aynı seviyede aydınlatılmış florasan ışıkları altında seyrediyoruz, muhtemelen oyun ve/veya sanatçının sergilediği performansı algılayamayacağız. Yine de bir ışık uzmanı tiyatro ışıklarını planlasın, her sahne için farklı aydınlatma seviyeleri, ışık hüzmeleri ile bizim seyir zevkimizin artmasını desteklesin.
Sinemda da durum aynı, daha film çekilirken kadraja giren sahneler ve verilmek istenen görsel algı ışıkla tanımlanıyor. Yine gösterimde filmdeki veya dijital kaynaktaki görüntüler ışık ile sahneye taşınıyor. Sinema sanatı için ışık o kadar önmeli ki, bir ilk olarak sinema sektörüne özgü ışık kaynakları yapan bir firmaya OSKAR ödülü verilmiştir. (OSKAR bireylere verilen bir ödüldür, konunun önemine binaen bu vesile ile ilk defa bir kuruluşa verilmiştir)
Işık ve sanat söz konusu olduğunda sürrealist İspanyol sanatçı Salvador Dali den bahsetmeden geçemeyeceğim. Dali, fiziği ve özellikle ışığı çok iyi bilen ve eserlerinde kullanan bir sanatçıdır. Beni en çok etkileyen eseri ‘Lincoln in Dalivision’ resmidir. Bu resimde Dali nü kadın, açık pencereden sınırsız deniz görüntüsü ve Abraham Lincoln ile özgürlüğü algılamamızı sağlıyor. Ve bunu yaparken de ışık ve görme ilizyonlarından faydalanıyor. Resme 20 metreden kısa mesafeden baktığınızda açık pencereden denizi seyreden nü kadını algılıyoruz, daha uzun mesafeden baktığında Abraham Lincoln algılanıyor. Turist rehberleri bunun için 10 -15 metre mesafede çıplak gözle bakmanızı, sonra da ayna ile bakmanızı öneririler. İlizyon aynada değil mesafede, ayna ile baktığınızda resime bakış mesafeniz uzaklaşır ve ışık ilizyonu bize Abraham Lincoln’i gösterir.
Sonuç olarak ışık sanat eserlerinde de görsel algımız ve duygularımız üzerinde çok etkili.
Şehriban Sevim
| #
Tebrikler. Işığın sanattaki önemini çok güzel özetlenmişsiniz. Işık insan hayatında ne kadar önemli ise sanat da aynı derecede önemli.
cevap…