Tasarımcı gözüyle LED teknolojisi 1
İddalar muhtelif olsa da Edison’un mucidi olduğunu varsayacağımız kızaran telin ışık yaydığı akkor filamanlı lamba teknolojisinden, yarı iletken katı halde bir maddeden ışık teknolojisine ya da LED’e geçiş konumuz. Bu kelimenin tam anlamıyla teknolojik bir dönüşümdür.
Malzemesi ve formları zaman içinde değişip gelişse de kızaran telle ışık üretmek ateşle aydınlanmak gibi doğal bir yöntemdir aslında. Ateşin bulunuşundan bugüne, genlerimize kadar işlemiş sıcak bir aydınlıktan bahsediyoruz. Sırf bu sebeple bile elektronik ışığın bu kadim ışığa ikamesi günümüzde pek mümkün olmayacak gibi görünüyor ancak gelecekte …
1800’lerin sonundan 1900’lerin ortalarına kadar akkor filaman teknolojisi neredeyse tek elektrikli yapay ışık kaynağıydı. Üreticilerinin yanısıra bunları tamir eden bir sektör bile oluşmuştu. Hatta sektör o kadar büyüdü ki başat firmalar 1920’lerde bir araya gelerek tüketim malzemeleri için bir ilk olan gizli bir kartel sözleşmesine imza attılar. Bugün bildiğimiz tüm lamba devleri işin içindeydi. Lamba ömürlerinin 1000 saatle sınırlanmasını kararlaştıran bu sözleşme, tarihin ilk planlı ekonomik ürün ömrü dayatmasını sağladı. Konuyu aslında günümüzdeki atık sorunuyla da birleştiren “The LightBulb Conspiracy | Planned Obsolesence” adlı 2010 yılı yapımı belgesel izlenmeye değerdir. Belgeselin içinde 1901 yılından beri çalışan bir lambanın 100. yaşını kutlayan çılgın Amerikalıları görebilirsiniz. 1800’lerin sonunda üretilmiş hâlâ çalışmakta olan lambalar bulunmakta. Verimleri, verdikleri ışık miktarları tartışma konusu olmakla birlikte akkor filamanlı lambaların hayatımızdaki yeri ve gerçekliği tartışılamaz. Yapılan sınırlamalarla yeni nesillere aktarılamayacak olsa bile Edison lambası bir fetiş olarak kalacaktır.
1900’lerin ortaları ekonomik krizler, savaşlar sebebiyle artık verimliliğin daha önem kazandığı yıllar. Filaman teknolojisi basınçlı gazlarla birleştirilerek hatta gazın iletkenliğinden faydalanılarak geliştirilen hibrid teknolojilerin keşfedildiği yıllar. 1900’lerin sonunda kadar böyle yol alındı.
Işık üretmek amaçlı ilk LED 1960’larda Nick Holonyak tarafından geliştirildi. 1980 – 1990’lar beyaz ışığın nasıl üretilebileceği araştırmalarıyla geçti. Acaba LED bir aydınlatma kaynağı olarak kullanılabilir miydi? Yapısı itibarıyla monokromatik (tek renkli) ışık kaynağı olan LED teknolojisiyle beyaz ışık üretilmesi bir dönüm noktasıydı; artık LED aydınlatma kaynağı olabilirdi. 2000’ler verimin iyiden iyiye arttığı yıllardı. Ama ışık kalitesi sonradan geldi. 2010’lar artık teknolojinin parametreleriyle oturduğu, ticarileşmeye başladığı yıllar oldu. Teknolojik olarak birçok değişiklik geçirse de LED’de beyaz ışık elde etmek için bazı renkleri (Kırmızı- Yeşil-Mavi-Amber/RGB-A) karıştırmak ya da üretilen ışığı çeşitli katmanlar kullanarak beyaza dönüştürmek gibi iki yöntem kullanılmakta. Yani birçok rengi içinde barındıran beyaz ışık maalesef tek bir LED ile doğrudan üretilememekte. Günümüzde çoğu beyaz ışık ürettiğini zannettiğimiz LEDler aslında mavi ışık üretmekte ve üretilen ışık farklı fosfor katmanlarıyla beyazlatılmakta.
Tasarımcı gözüyle LED teknolojisi 2 | LED PORTALI
| #
[…] <<<ÖNCEKİ YAZI […]
cevap…