İçinde ışıktan bir tarih de barındıran ve geçmişten bir serüvene çıkan ZERO akımı, Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyaretçilerini 10 Ocak’a kadar ağırlıyor. Sergi, İkinci Dünya Savaşının yıkımının açtığı yeni bir gelecek beklentisine geri sayışı içinde barındırıyor. Sanatçılar bu dönemin acılarını ve yokluğunu yaşamışlar ve savaşın yıkımına yeni bir başlangıç ile deneyim sunmuşlar.
‘ZERO. Geleceğe Geri Sayım’ adlı bu sergideki eserlerde; zaman, uzay, ışık, ateş, renk, hareket, titreşim gibi doğadaki güçler üzerine yoğunlaşmış sanatçılar.
Tek konusu ışık olmasa da, sanatçıların performanslarında ağırlıklı bir rol oynuyor. Tuvallerin üzerini mumla yakarak dumanla ışığı emen ve derinlik hissi veren siyah dairesel şekiller oluşturulmuş. Enstallasyonlarında ve heykellerinde lambalar, cam, elektrik ampulü, metal, ahşap, kumaş gibi malzemeler kullanarak ve ışığın uzaydaki etkileyici görünümlerini açığa çıkarmışlar. Delikli küreler, silindirler ve disklerden sürekli değişerek duvarlara yansıyan ışık ile izleyende ışığı anlama ve yorumlama duygusu uyandırıyor. Seyircinin gözlemi ve katılımıyla gözün algılaması, ışık oyunları, renk ve titreşim, günümüzün “Distruptive” yani yıkıcı yenilikçiliği ile geçmişin yıkıcı yeniliğini biraraya getiriyor.
Bu sınırsız ışık tecrübesini günlük yaşantımızda çevremizde çokça görmeye başladık. Binaların dış aydınlatmalarından çalışma alanlarının en ince ayrıntılarına kadar derinleşen bir ışık deneyimi var etrafımızda. Kimisi çok usta beyinlerin ürünü olduğundan yansımaları da iç huzuru ve keyifli seyri sağlıyor. Kimisi de serginin kendi dönemindeki yıkıcı deneyleri şehir yaşamına getiriyor. LED ile aydınlatma, bugünün şehir yaşamının ışıkla çizilen en iyi anlatım aracı oluyor.
Teknolojideki gelişme bir Fresnel Merceği kırılması etkisini yaşamımıza yansıtmaya devam edecek.
"Gökyüzüne, güneşe, denize bir göz atmak bile, insanoğlunun dışındaki dünyanın içindekinden daha büyük olduğunu göstermeye yetiyor. O dünya öyle muazzam ki insanoğlunun güneşin gücünü ona uygun bir ışığa, dalgaları yüreğin atışına benzeyen bir ırmağa dönüştürmek için bir aracıya ihtiyaç var."
Otto Piene, 'Cennete Giden Yollar', ZERO 3 , 1961
Bu videoda ZERO sanatçılarından özellikle Otto Piene'nin ışığın sanatta yerini dinlemek ilham verici.
Fotoğraf ve doğa tutkunu. Ornitograf; kuş fotoğrafçısı ve gözlemcisi. Işığa fotoğrafçı gözüyle bakıyor. Marmara Üniversitesi Almanca Finans Bölümünde Yüksek Lisans yaptı. Yirmi yıl Siemens'te bina teknolojileri, sağlık, ulaşım, altyapı ve enerji sektörlerinde pazarlama yöneticilikleri yaptı. Girişimci olarak pazarlama, dış ticaret ve iş geliştirme alanında kariyerini devam ettiriyor. Ritmik Bilgi A.Ş. şirketinin kurucu ortağı ve genel müdürü. LED ile aydınlatan sektörün ileri gelen firmalarının danışmanı ve uluslararası iş geliştirme sorumlusu. 1975 Konya Ereğli doğumlu. Evli ve bir çocuk babası.